Kelimelerin Derin Sessizliği
Bu kadar uzun aradan sonra kitap kulübünün ilk kitabının hangisi olacağına henüz karar veremedik tabii:) Farklı fikirler var, bugün yarın güncel bir kitaba karar vermiş oluruz. Heyecanlanıyorum:)
Bu arada ben de elimden geldiğince eski günlerime dönmeye çalışıyorum, kitap alışverişinden de geri kalmıyorum:) Bir ay kadar önce kitapçıya gitmiştik kardeşimle elime NYTB ( New York Times Bestseller) olmuş bir kitap geçti. Bir bloggerın yaşamını anlattığı bir kitaptı, ben de merak ettim. Bizde de bloggerların çıkardığı kitaplar var, onlardan sadece Pink Freud'un ilk kitabını okudum, belki nasip olursa onun hakkında da yazarım. Yanıma oradaki çalışanlardan biri geldi ve bana o kitabı tavsiye etmediğini, kitabın akmadığını söyledi. Ben böyle konularda biraz ketumumdur, o beğenmemiş olabilir ben beğenebilirim ya da o bayılır ama ben beğenmem... O yüzden dinlemeyip alacaktım ama o kadar ısrar etti ki sormadan duramadım hangi kitabı tavsiye ettiğini. Senden önce beni tavsiye etti ama ben onu almıştım, hemen okumaya başlayın o zaman dedi, daha sonra da Kelimelerin Derin Sessizliği'ni tavsiye etti. O kadar ısrar etti ki dayanamayıp aldım ve Ahmet Eymen'e rağmen üç günde bitirdim.
Kitap Çin'den Amerika'ya göçen iki kişilik bir ailenin yaşadıklarını anlatıyor, göçmen olmanın zorluklarını, üstün zeka olan Kimberly'nin bir yanda Amerika'daki hayata uyum sağlama çabalarını diğer yanda da annesi ve kendisini yaşadıkları zorluklardan kurtarma çabalarını.
Çok hoşuma giden bazı detaylar vardı, anlatıma dair; not alamamımışım ama mesela birinin kötü biri olduğunu anlatmak için senin kalbini köpek balığı yemiş ve gözlerini kusmuş gibi, tabii ben uydurdum bunu ama bu tarz sözlerin hepsi hoşuma gitti.
Oldukça yalın bir dil kullanılmış, kitabın adının sebebini anladım. Bu yazarın ilk kitabıymış, ama yeni kitabı çıkarsa onu da alırım, tereddüt etmem. Yalın, karmaşadan uzak hoş bir kitaptı benim için. severek okudum, tavsiye ederim.
Bu arada ben de elimden geldiğince eski günlerime dönmeye çalışıyorum, kitap alışverişinden de geri kalmıyorum:) Bir ay kadar önce kitapçıya gitmiştik kardeşimle elime NYTB ( New York Times Bestseller) olmuş bir kitap geçti. Bir bloggerın yaşamını anlattığı bir kitaptı, ben de merak ettim. Bizde de bloggerların çıkardığı kitaplar var, onlardan sadece Pink Freud'un ilk kitabını okudum, belki nasip olursa onun hakkında da yazarım. Yanıma oradaki çalışanlardan biri geldi ve bana o kitabı tavsiye etmediğini, kitabın akmadığını söyledi. Ben böyle konularda biraz ketumumdur, o beğenmemiş olabilir ben beğenebilirim ya da o bayılır ama ben beğenmem... O yüzden dinlemeyip alacaktım ama o kadar ısrar etti ki sormadan duramadım hangi kitabı tavsiye ettiğini. Senden önce beni tavsiye etti ama ben onu almıştım, hemen okumaya başlayın o zaman dedi, daha sonra da Kelimelerin Derin Sessizliği'ni tavsiye etti. O kadar ısrar etti ki dayanamayıp aldım ve Ahmet Eymen'e rağmen üç günde bitirdim.
Kitap Çin'den Amerika'ya göçen iki kişilik bir ailenin yaşadıklarını anlatıyor, göçmen olmanın zorluklarını, üstün zeka olan Kimberly'nin bir yanda Amerika'daki hayata uyum sağlama çabalarını diğer yanda da annesi ve kendisini yaşadıkları zorluklardan kurtarma çabalarını.
Çok hoşuma giden bazı detaylar vardı, anlatıma dair; not alamamımışım ama mesela birinin kötü biri olduğunu anlatmak için senin kalbini köpek balığı yemiş ve gözlerini kusmuş gibi, tabii ben uydurdum bunu ama bu tarz sözlerin hepsi hoşuma gitti.
Oldukça yalın bir dil kullanılmış, kitabın adının sebebini anladım. Bu yazarın ilk kitabıymış, ama yeni kitabı çıkarsa onu da alırım, tereddüt etmem. Yalın, karmaşadan uzak hoş bir kitaptı benim için. severek okudum, tavsiye ederim.
Yorumlar
Yorum Gönder