Kurt Seyit & Shura

Uzun bir ara oldu yazmamayalı aslında ama bitirdiğim iki kitaptan ilkine ait bu yazı... Biraz okuma hızımı yavaşlatmak zorunda kaldım.

Daha önce Nermin Bezmen okumaya niyetlendim aslında ama basit aşk romanlarıyla karşılaşmaktan korktum biraz. Sonra dizinin reklamı o kadar çok, o kadar çok yapıldı ki ben de merakıma yenik düştüm ve dizi başlamadan bitirmeliyim diyerek okudum da okudum.

Öncelikle okuduğuma pişman olmadım ama dizi için bu kadar heveslendiğime pişman oldum! Çok başarısız bir uyarlama olmuş, Kıvanç Tatlıtuğ'un oyunculuk konusunda kendisini fazlasıyla geliştirdiğini düşünmeme ve Farah Abdullah'ı beğenmeme rağmen, kitabın büyüleyicileyinden eser almamış bir dizi. Muhtemelen Reşat Nuri Güntekin'in romanlarından uyarlanan diziler için de böyle şeyler söyleyen onlarca kişi vardır. Ama ben onları Reşat Nuri Güntekin'e hakaret saydığımdan seyretmedim.Sadece Çalıkuşu'ndan bir kaç bölüm... Ama o da sinirlerimi bozunca bıraktım. Küçük bir itiraf; ben tv seyredemiyorum pek,sadece yabancı dizi ya da sinema olursa daha iyi konsantre olabiliyorum ama kendimi bildim bileli düzenli dizi seyredebilen biri olmadım. Eşim çok kızsa da evde bir filme, eğer animasyon değilse konsantre olmam çok zor:) Ama bu dizinin tutmadığına dair yazılan onlarca yazının haksız olduğu anlamına gelmiyor. ( Yazıyı yine uzattım, halbuki hep kısa ve öz yazacağım diyorum, olmuyor. Belki zamanla...)



Kitabın iç kapağında klasikler arasında yerini almıştır diye bir yorum var, bir aşk romanı nasıl klasik olur diye düşünebilirdim okumadan önce. Ama o aşk romanı betimlemeleriyle, insanı kitabı içine çeken olay kurgusuyla klasik olabilir. Böylece bu kitap gözümde aşk romanlarından ayrılmış oldu...

Özellikle kitabın başındaki kış mevsiminde yapılan Rusya betimlemeleri beni benden aldı... Hemen Rusya'ya bir seyehat düzenlemek, o yerleri görmek istedim. Notlar almak istedim. Kitabı okuduğum tarihlerde (evet, oldukça fazla zaman geçti üzerinden) hava sıcaktı, kaloriferi kapatacak kadar, ancak beni bir üşüme aldı... Annemlerdeydim o gün ve üşüdüğümden bahsettiğimde hasta olacağımdan endişelendi. Kitabı okumaya biraz daha devam edince, kitaptan olduğunu düşündüm:) Yıllar önce Yaşar Kemal'in betimlemeleri için yağmur yağdığından bahsediyorsa, şemsiyeni alıp dışarı çıakrsın denmişti. Biraz ona benzedi, tabii bir Yaşar Kemal değil kendisi:) Bunu da belirtmekte yarar var.



Kitabı henüz okumayan varsa ve popüler olan şeyler antipatik gelmiyorsa okumalı diye düşünüyorum. Türk edebiyatı değerlidir, ne olursa olsun. Bu değeri ben biraz geç anladım, orası ayrı.

Bu kitabın bir de devamı var, Kurt Seyit & Mukra... Normal şartlarda onu da okurdum taa ki kitapçıda Nermin Bezmen'in Dedem Kurt Seyit kitabını görene kadar... Bu kadar bana fazla pazarlama stratejisi gibi geldi ve ikinci kitaba hevesimi kaçırdı. Kurt Seyit karakteri denildiğinde aklıma Kıvanç Tatlıtuğ'un yüzü ister istemez gelse de, bir zamanlar böyle biri vardı ve kitaptaki gibi olmasa da ilginç bir hayat yaşadı...ve gitti. 

Yorumlar

Popüler Yayınlar