Huysuz Kitapçı Fikry'nin İnanılmaz Hikayesi

Hani bazı şeyler çok güzeldir ya onu ifade ederken o güzelliğini kaybedeceğine dair korkular oluşur insanın içinde. İşte bugünkü kitabımız böyle. Yazmamalıyım diye çok düşündüm. Çünkü ben bu kitabın güzelliğini ifade edebilecek kadar yetenekli değilim.

Gerçekten Huysuz bir insan Fikry, eşini kaybettikten sonra ise iyice zor binsan olup çıkıyor. Bu kadar huysuz bir insanı sevebileceğimi hiç düşünmemiştim. Ama bu öyle bir kitap, insanı alıp sarıp sarmalıyor, kendini sevdiriyor. Sanki yaralı yüreğimi tamir edecek sandım... Etmedi ama içine not düştüm Haziran ayına dair yaptığım en iyi şey bu kitabı okumaktı.



Huysuzun hayatı bir anda yön değiştiriyor, önce çok değerli olan Timurlenk'i ( Edgar Alan Poe'nun şiirleri , ama ilk basımlarından biri)  kaybediyor. Bir anda yok oluyor kitap ve bulunamıyor, sonra da sanki onun yerine gönderilen en az onun kadar değerli olan Maya giriyor hayatına. Maya annesinin onu bırakıp gittiğini anlayacak kadar akıllı bir kız çocuğu. Maya o kadar Fikry'yi seviyor ki, Fikry ona bakamayacağını düşünse bile onu koruyucu bir aileye vermeye razı gelmiyor. Maya'nın sevgisi Fikry'yi iyileştiriyor! Bundan sonra Fikry'nin hayatı değişiyor, önce Maya, Maya ile birlikte ada halkı ve sonra Amelia Fikry'yi tüm huysuzluklarına rağmen seviyorlar.



Kitabın içinde bazı kitaplara dair Maya'ya yazılmış notları not aldım, okumadığım bir sürü kitabı da. Sonradan o notların ne anlama geldiğini insan daha iyi kavrıyor. 

Kitabı size anlatamam bunu yapmamam lazım ama buna çok ihtiyacım var. ( Burada spoiler vardı, sildim.)

Bu kadar güzel olmasına rağmen yine de okumamam gereken bir kitaptı. Boğazımda ciddi bir yumru bıraktı. Okurken çok büyük keyif aldığım bu kitap sonlarına doğru beni darmadağın etti, sebebini anca şu anda yaşadıklarımı bilenler ve kitabı okuyanlar anlayacaktır. 




Başa dönersek; Kitapçıdan alırken yine ön yargılı yaklaştığım bir kitaptı. maalesef benim kitapçı Huysuz Kitapçı Fikry gibi insanı yönlendirmiyor, hatta bazen ben onu yönlendiriyorum bile diyebilirim. Eğer bilseydim kitabın sonunu, en ufak bir ipucu olsaydı aklımda okumazdım bu kitabı. 

Her neyse yazar Gabrielle Zevin'in de ilginç bir hikayesi var; yazarlık kariyeri 14 yaşındayken başlıyor ve bu 8.romanı. Sanırım Türkçe'ye diğer kitapları çevrilmedi. Diğer kitaplarını okur musunuz diyorsanız, okurum! 



Bu kitabı sevebilmeniz için öncelikle biraz kitapsever, kitapçı gezer olmanız gerekiyor. Onu söyleyeyim.

Yorumlar

  1. ben yakın zamanda kitabı sipariş ettim ve gelmesini sabırsızlıkla bekliyorum..senin yorumundan sonra daha da okuyasım,çabucak kitaba kavuşasım geldi :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ben o kadar hüzünlenmeme rağmen çok severek okumuştum, umarım sen de severek okursun :)

      Sil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar